8 Eylül 2014 Pazartesi

MS hastaları nasıl beslenmelidir ?


Multıpl Skleroz Hastalığında Beslenme Yaklaşımları
MS hastalığı genellikle genç erişkinlerde görülen  ve ilerleyen sinir rahatsızlıkları sendromudur. Nedeni,sinir hücrelerini çevreleyen miyelin kılıfın giderek yok olmasıdır. Miyelin kılıfın başlıca görevi  sinir iletilerinin taşınmasını kolaylaştırmaktır. Miyelin kılıf olmazsa sinir işlevi bozulur.MS olgularının yaklaşık üçte ikisi 20-40 yaş arasındadır. Kadınlarda biraz daha sık görülür.MS hastalığının coğrafik dağılımında yüksek risk bölgeleri ABD, Kanada, İngiltere, İskandinavya, Kuzey  Avrupa ,Yeni Zelanda  olarak sayılabilir.
MS hastalığı nöroloji doktoru tarafından takip edilir. Tedavisinde güncel yaklaşımlar kısaca interferon ve ilaç tedavisidir.
MS hastalığında doğal tedavi açısından üç ana yaklaşım bulunur. Beslenmeye yönelik ,besin desteklerine yönelik ve fiziksel tedavi.Bu yazı  da  beslenmeye yönelik bilgiler mevcuttur.
Beslenmeye yönelik tedavide ana esas doymuş yağlardan(tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı, hayvansal protein) düşük ,doymamış (ayçiçek yağı, zeytinyağı, ketentohumu yağı ,balık yağı, soya yağı, hodan yağı, boraj yağı)yağlardan yüksek bir diyetin MS hastalık sürecini geciktirdiği ve atak sayısını azalttığı sonucuna varılmıştır. Esansiyel (elzem) yağ asit içeriğinin yüksek olması otoimmün yanıtı azaltır, beyne kan gidişini artırır. Esansiyel yağ asitleri w-3 ve w-6  yağ asitleridir.w-3 (alfa linolenik asit) daha çok uskumru, sardalya, somon balığında, ceviz, badem, soya filizi, kurufasulye, ketentohumu, yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Genel olarak omega-3 yağ asitleri “iyi” yağ asitleri; omega-6 yağ asitleri (ayçiçekyağı, mısırözüyağı, soya yağı) “kötü” yağ asitleri olarak bilinir. Ancak bütün omega-6 yağ asitlerini “kötü yağlar” olarak genellemek doğru bir yaklaşım değildir. Aldığımız omega-6  yağ asitlerinin bir kısmı gamma linolenik aside (GLA) çevrilir . Ancak modern yaşamdaki bir çok faktör (alkol tüketimi, doymuş yağ tüketimi, trans-yağ asitleri tüketimi ; Diabet, yaşlanma, stres, ilaçlar ve viral enfeksiyonlar) vücudun omega-6 yağ asidinden GLA sentezini engellemektedir. Tüm bu faktörler D6D (delta 6 desatüraz) enzimini bloke ederek bu etkiyi göstermektedirler. Bu yüzden GLA ‘nın besin takviyesi olarak kullanılması gerekebilir. Piyasada, eczanelerde  omega komplex adı altında bulunur.
 MS hastalarının  Omega 3(w-3) yağ asitlerinden zengin beslenmesi  beslenmesinde  balık, ceviz, semizotu üçlüsüne hergün ya da haftada en  az  3-4 kez yer vermesi uygun olur.
w-6 yağ asidinin içinde bulunan GLA pişirme sırasında etkinliği kaybolduğu için GLA kapsülü olarak alınabilir.
MS hastası günde 10 gramdan fazla doymuş yağ almamalıdır.Bunu sağlayabilmek için tereyağı, kuyrukyağı, iç yağı hiç tüketmemelidir. Süt,yoğurt ve peynirin yarım yağlı  ya da yağsız olanını tercih etmek uygun olabilir.
Literatürde MS hastalığı ile ilgili besin alerjilerinin de rolü olduğuna dair popüler bir görüş vardır.
Böyle bir kuramı düşündüren ise MS’in coğrafi dağılımı ile beslenme alışkanlıkları arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Şöyle ki ; Bu coğrafi bölgeler genelde çiftçilikle uğraşılan bölgeler yani : sütten ve tahıldan zengin bir beslenme şekli  vardır. Bu kuramı kanıtlayan bir bilimsel çalışma olmasa da bazı kişilerin bundan yarar gördüğüne dair anekdotlar vardır.MS hastası şunu deneyebilir.Süt yerine yoğurt,kefir ,ayran,probiyotik yoğurtlar tüketebilir veya laktazlı süt  ya da keçi sütü tüketebilir.Tahıl tercih ederken de mısır ekmeği veya tam çavdar ekmeği  veya glutensiz ekmek  tüketebilir.
Pek çok bilimsel araştırma MS hastalarında serbest radikalleri temizleme kapasitesinin azalmış olduğunu ortaya koymuştur. Bunda ana sebep antioxidant enzim glutatyon  peroksidaz aktivitesindeki azalmadır. Azalan aktivite düzeyi sinirlerdeki  hasara karşı miyelin kılıfı özellikle duyarlı hale getirir. Serbest radikallere maruz kalmaya karşı yanıt olarak lipid peroxidler oluşur. Glutatyon peroxidaz enziminin  bir kısmı selenyuma bağlıdır. Selenyumun düşük olduğu bölgeler MS olgularının sıkça görüldüğü bölgelerdir.
 Selenyum, C vitamini ve E vitamininden zengin bir beslenmenin MS hastalığının gidişatına olumlu katkıları olabilir. Bu vitaminlerden zengin bir beslenme için hayvansal ve bitkisel besin kaynaklarını yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmeli. Selenyum kaynakları : deniz ürünleri, böbrek, yürek ve diğer etler ve bitkisel kaynaklardır. Bitkisel kaynaklar pişirilirken selenyumun bir kısmı buharlaşarak kaybolmaktadır. Selenyum durumunun göstergeleri; diyetle alım düzeyi, kandaki düzeyi  ve glutatyon peroxidaz aktivitedir. Plazma düzeyi 44-64 ng/ml’dir. Selenyum  dengesi ABD ‘inde 12 mcg/gün iken Çin’de 1,8 mcg/gün bulunmuştur. Toprağın selenyumdan yetersiz olması bunun başlıca nedenidir. Günlük önerilen selenyum alım düzeyi yetişkinlerde 55 mcg ‘dır. Aşırı alım tırnak ve saçlarda dökülme, sindirim ve sinir sistemi bozuklukları şeklinde toksik etki göstermiştir. Günlük 1 mg’dan çok alım toksik sayılır.
                  E vitamini de antioxidan etkinlik gösterir, bu etkinliği α-tokoferol türevleri gösterir. Özellikle mide,barsak ve karaciğer hücrelerinde A vitamininin oksidasyonunu önler. Doymamış yağ asitlerinin vücut dokularında oksidasyonunu  önler. Hücre zarının yapısına giren çoklu doymamış yağ asitlerinin oksidasyon etkisiyle yıkımını önler. Günlük  gereksinim 15 mg α-tokoferol  eşdeğeri  E vitaminidir. Gereksinmenin 80-100 katı alımının zararlı etkisi görülmemiştir. En zengin E vitamini kaynağı yağlı tohumlardır. Başta soya yağı ,diğer bitkisel yağlar, fındık, fıstık, ceviz ,badem, buğday özü(rüşeym) dir.
           C vitamini de aynı E vitamini ve Selenyum gibi  antioxidant etki göstermektedir. C vitamini özellik olarak suda kolayca çözünen bir vitamindir. Su içinde besinler pişirilirken C vitamini pişirme suyuna geçer. Pişirme sırasında eklenen alkalilerde vitamin aktivitesinin kaybına yol açar. Günlük C vitamini alımı 90 mg/gün’dır.1 tabak salatada yaklaşık 80-120 mg C vitamini bulunmaktadır. Bu yüzden MS hastalarının günde 3 kez çiğ sebze ve meyve yemeye özen göstermeleri uygun olabilir. Pişmiş sebzelerde vitamin kayıpları olabilir, çiğ meyvelerde kesildikten sonra hemen tüketilmeli ve ışığa maruz bırakılmamalıdır. C vitamini  kayıpları olur. C vitaminin en önemli kaynakları sebze ve meyvelerdir. Bir sebze ve meyvenin C vitamini değeri türüne , yetiştiği toprağa, iklime ve olgunluk derecesine göre değişir. Genellikle ham sebze ve meyve iyice olgunlaşmışından daha çok C vitamini kapsar. Yine güneş ışığından çok yararlanan bitkilerin C vitamini değerleri güneş ışığı az olanlardan yüksektir. En çok C vitamini bulunan besinler :  Kuşburnu,kızılcık, maydonoz, yeşil sivri biber,karnabahar,ıspanak,çilek,portakal,greyfurt,limon vb. dir.
          D vitamininin immün sistemde önemli anahtar rolü olduğu üzerine yapılan birçok araştırma vardır.Yapılan epidemiyolojik çalışmalarda,toplumda artan MS insidansının düşük D vitamini(25(OH)D3) seviyesiyle açıklanabileceği ve dolayısıyla VitaminD eksikliğinin MS gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğu belirtilmiştir .D vitamininin MS oluşumunu engelleyici immunomodulatör etkisinin olduğu ve D vitamini alımının MS başlangıcından önce hastalığa bağlı nörodejenerasyonu yavaşlattığı belirtilmektedir.MS ‘li  hastalarda D vitamini desteğinin inflamatuar öncüsü sitokinleri azaltırken, antienflamatuar sitokin salınımını arttırmaktadır. Altı ay süre ile günde 1000 IU D vitamini desteği yapılan MS’li olgularda serum 25(OH)D ile anti-enflamatuar sitokinler (TGFbeta-1, IL-13) düzeylerinde artma saptanmıştır. MS prevalansının düşük olduğu güneş gören coğrafyada yaşayanlarda yapılan çalışmalarda MS’ den  korunmak için gerekli optimal serum D vitamini düzeyinin 100 nmol/L (40 ng/ml)’nin üzerinde olması gerektiği bildirilmektedir. Bu serum düzeyine ulaşılabilmesi için güneş ışığından yoksun bir kişinin günde 100 mcg D vitamini  desteği alması gerekmektedir.
Sonradan ortaya çıkan B12 vitamin yetersizliği ve bu vitaminle ilgili doğuştan gelen metabolizma kusurları, merkezi sinir sistemindeki sinir liflerinde miyelinsizleşmenin bilinen nedenleridir. Literatürde MS hastalarının kan serumunda , alyuvarlarında  ve merkezi sinir sisteminde B12 vitamini düzeylerinin düşük olduğuna ilişkin bulgular vardır. Merkezi sinir sistemi ile birlikte  B12 vitamini eksikliği hastalığı agresifleştirebilir veya bir başka miyelinsizleşme nedenini uyarabilir. İnsan B12 gereksinmesini hayvan dokularından ve mikroorganizmalardan sağlar. İnsan dışkısı ile günde 5 mcg civarında vitamin B12 atılır. Bu, kalın barsaktaki bakteriler tarafından sentezlenir. Vitamin B12 ince barsağın ileum bölgesinden emildiğinden kalın barsakta sentezlenen vitaminden insan yararlanamaz. Bazı araştırma raporları ,ince barsak bakterilerinin de önemli miktarda vitamin B12 sentezlediklerini göstermektedir. Pseudomonas, Kleksilla, clostridia, veillonella ve fusiform bakterileri, vitamin B12 sentezlemektedirler. İnce barsakta sentezlenen B12 ‘nin bir kısmının ortamda bulunan serbest intrinsik etmenle bağlanarak emilebildiği  sanılmaktadır. Bitkisel besinlerin ince barsak mikroflorasının B12 sentezlenmesine yardımcı olduğu ,böylece yalnız bitkisel besinlerle beslenen insanlarda ,vejetaryenlerde beklenen düzeyde vitamin B12 yetersizliğinin görülmediği bildirilmiştir. Sakatat,et,süt,yumurta,balık  B12 vitamininin en iyi kaynaklarıdır.
Egzersiz yapmak ,yürüyüş yapmak ,platez yapmak MS hastalarının genel sağlığını önemli ölçüde iyileştirdiği ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkilediği yapılan çalışmalarda saptanmıştır.
Çok etkili olduğu kanıtlanmamış olsa da ginkgo bloba ekstresinin antioxidant aktivasyonu düşünülerek kullanımı önerilebilir,yine ozon tedavisi  doktor kontrolünde önerilebilir.Yine hasta doktor tarafından  emilim bozukluğu açısından değerlendirilmeli gerekli durumlarda protein sindirim enzimleri içeren  pankreas ekstreleri,bromelain,papain preparatları  kullanılabilir.
Özet olarak  MS hastalarının beslenmelerinde pratik tavsiyeler şu şekilde özetlenebilir  ;
Hergün yada Haftada 3-4 kez balık tüketilebilir, somon, uskumru  ,ton balığı gibi soğuk su balıkları
Her gün elzem yağ asitleri(w-3,w-6,w-9=omega kompleks )  besin desteği şeklinde suplement olarak alınabilir
Kırmızı etten, şarküteri ürünlerinden mümkün olduğunca   uzak durulabilir, hayvansal protein ihtiyacı sıklıkla balıktan karşılanabilir
Süt yerine yoğurt, kefir, probiyotik yoğurtlar,laktozsuz süt,keçi sütü  tercih edilebilir
Peynir tercihi az yağlı yada yağsız olabilir,lor peyniri veya keçi peyniri
Her gün  1  avuç yağlı tohum yenebilir(ceviz,çiğ badem,çiğ fındık)
Zeytinyağı hem yemeklerde hem de salatalarda  tüketilebilir
Her gün 3 tabak çiğ sebze tüketilebilir, özellikle hergün 1 tabak semizotu tüketilebilir
Her gün  3 porsiyon  meyve tüketilebilir, meyvelerde her renk meyve tüketmeye özen gösterilebilir, özellikle mor renkli meyveler; ahududu, böğürtlen, üzüm, mürdüm eriği gibi.
Yanmış yağ tüketiminden yani kızartılmış gıdalardan uzak durulabilir
Alkol ve sigara kullanımından uzak durulmalı
Her gün en az yarım saat-1 saat aralıksız tempolu yürüyüş veya egzersiz  yapılabilir
Her gün 10 dk. kadar güneşlenilebilir (D vitamini aktivitesi)
Stresten  ve stresli ortamlardan, aşırı yorgunluktan, duygusal stresten ve bariz sıcaklık değişimlerinden  uzak durulabilir
Her gün kalsiyum, magnezyum, çinko, D  vitamini besin desteği  şeklinde suplement olarak alınabilir
Her gün 1 yumurta ve 2 su bardağı yoğurt yiyerek günlük kalsiyum ve D vitamini ihtiyacına katkı sağlanabilir
Rutin kan tahlilleri 6 ayda bir yapılabilir , B12 vb. vitamin eksiklikleri olup olmadığına bakılabilir
Gluten ya da laktoz intoleransı olup olmadığı hakkında test  yapılabilir
Ginkgo  Bloba ekstresi kullanılabilir
Ozon tedavisi  uygulanabilir
Tüm MS hastalarına faydalı olabileceğini ve benimde pratikte uyguladığım ilkeleri sizlerle paylaşmış oldum. Sağlık ,sıhhat ve afiyet dileklerimle.

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder